Esneme, ağızın genişçe açılarak akciğerlere yüksek miktarda hava çekildiği, daha sonra havanın yavaşça verildiği istemsiz bir reflekstir. Esneme sırasında gözler kapatılır, göz yaşarması olur ve kulak zarları gerilir. Esnemeyi başlatan hehangi bir aktivite veya düşünce yoktur. Çoğunlukla uykudan önce veya sonra olur; bu nedenle yorgunluk belirtisi olarak kabul edilir. Sıkıcı işler yapanlarda da görülür. Esneyen kişiyi görenlerde de esneme arzusu doğar ve bu bulaşıcılığın nedeni anlaşılmamıştır.

Esnemenin neden oluştuğu hakkındaki görüşler:

  1. Vücudun farkındalığı ile ilgili durum değişiklikleri
    • Uyumadan önce veya uyandıktan sonra
    • Kişi sıkıldığında (beynin daha yüksek bir düşünce düzeyinden daha düşük bir düzeye geçişi)
    • Egzersiz ve spor aktivitelerinden sonra (beynin daha yüksek bir enerji düzeyinden daha düşük bir düzeye geçişi)
    • Yüksek hava basıncından alçak hava basıncına geçiş (kulak zarının iki tarafındaki basınç farkının eşitlenmesi gereksinimi kişiyi esnetebilir)
  2. Bir solunum fonksiyonu: Esneme vücut daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğunda meydana gelebilir. Esneme sırasında kalp hızı artar, fazla miktarda hava alınır ve bu şekilde vücuda daha fazla oksijen ulaştırıldığı düşünülebilir.
  3. Beynin soğutulması: Esneme sırasında çene gerilir, baş ve boyun bölgesinde kan akımı artar. Alınan fazla hava ve kalp hızının artması, kan ve beyin-omurilik sıvısı dolaşım hızını da artırır. Bütün bunlar beyin ısısının düşürülmesinde etkili olabilir.
  4. Bir iletişim aracı: Günümüzde çoğunlukla sıkıntı ve yorgunluk ifade eden esneme, konuşmanın henüz gelişmediği ilk insanlarda dikkat durumunu ifade etmek veya başka bir iletişim şekli olarak kullanılmış olabilir.

Hayvanlarda esneme

Sadece insanlar değil, bütün omurgalı hayvanlar esner.

Sadece insanlar, şempanzeler, kurtlar ve köpeklerde esneme arzusu bulaşıcıdır. Esneme arzusunun niçin bulaştığı, yani esneyen kişiyi gören birisinde de esneme arzusunun doğduğu bilinmemektedir; empati nedeniyle oluştuğuna dair bir görüş vardır.